15. İSTANBUL BİENALİ KAMUSAL PROGRAMI

19 Eylül–11 Kasım 2017

15. İSTANBUL BİENALİ KAMUSAL PROGRAMI

Sanatçı Zeyno Pekünlü’nün koordinatörlüğünü üstlendiği 15. İstanbul Bienali Kamusal Programı’nın üç etkinliğini İstanbul Modern ağırlıyor.

Müşterek Kader

Kapanış Sempozyumu
11 Kasım 2017, 14.00-18.00
Yer: İstanbul Modern Sinema

Katılımcılar: Massimo de Angelis, Ayfer Bartu Candan, Stavros Stavrides

Müşterek Kader başlıklı kapanış sempozyumu ekolojik dengenin sekteye uğramasını; kaybedilen ormanları, dereleri ve zeytinlikleri; insanla beraber yaşayan diğer varlıkların daralan yaşam alanlarını inceliyor. İnsanın baskın olduğu alanlarda birlikte yaşadığı canlılarla kurduğu ilişkiye, bu ilişkilerdeki değişikliklere, finansallaşmanın mekânsal ve sosyal ilişkilerimizi nasıl dönüştürdüğüne, özetle kent ekolojisine odaklanıyor.

Massimo de Angelis

Müştereklerin, insanların hayatta kalması, geçimliği ve ekoloji için gerekli olan ortak kaynakları yönetmek için kurulan sosyal bir işbirliği sistemi olduğunun altını çizen de Angelis, konuşmasında müştereklerin yüzleştiği ana sorunlardan ve sosyal değişim için önemlerinden bahsediyor.

Massimo De Angelis: University of East London’da Siyasal İktisat alanında ders vermektedir. Son kitapları; Omnia Sunt Communia, Ortaklık Üzerine ve Postcapitalizme Dönüşüm’dür (Londra: Zed, 2017)

Ayfer Bartu Candan

"İyisiyle Kötüsüyle Yeni Komşuluklar ve Farklı Bir Şehir Hayal Etmek Mümkün mü?"

Candan bu konuşmasında İstanbul’un geçirdiği dönüşümler bağlamında kurduğumuz ve kurmaktan kaçındığımız komşuluklar, şehir ve doğa ile kurduğumuz ilişkiler, çizdiğimiz sınırlar üzerinde duruyor. Candan konuşmasında “Bu sınırları yeniden çizmenin, iyisiyle, kötüsüyle eski ve yeni komşularla bu şehirde bir arada yaşamanın farklı biçimlerini hayal edebilir miyiz?” temel sorusu üzerine odaklanıyor.

Ayfer Bartu Candan, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde ders vermektedir. Araştırma alanları antropoloji teorisi, şehir çalışmaları ve politik ekolojidir. Cenk Özbay ile birlikte Yeni İstanbul Çalışmaları: Sınırlar, Mücadeleler, Açılımlar kitabını derlemiştir.

Stavros Stavrides

“Kenti Paylaşmak: Müşterekleştiren Topluluklar ve Yeni Müşterek Mekânlar”

Kolektif doğaçlama ve kolektif yaratıcılık pratiklerinde insanların ihtiyaçlarını dile getirmelerinin yanında, beraberce yaşam biçimleri de geliştirdikleri müşterek mekânlar yaratılır. Gündelik yaşam mücadelelerinde dayanışma yaratıcı bir itki hâline gelir. Müşterek mekânlar, hem kentsel müşterekleştirmenin gözle görünür bir faaliyet alanıdır hem de en önemli biçimlendirici faktörlerinden biridir. Bu sunumda, çağdaş metropollerde müşterek mekân üretiminin farklı kentsel gelecek olasılıklarına yönelik mücadeleler etrafında oluşan paylaşımcı kentsel toplulukları nasıl şekillendirdiği inceleniyor. Kente yapım süreci devam eden kolektif bir inşa olarak bakan bu tür pratikleri inceleme gayretiyle Avrupa ve Latin Amerika’dan örnekler sunuluyor.

Mimar ve aktivist Stavros Stavrides, Atina Ulusal Teknik Üniversitesinin Mimarlık Bölümünde tasarım ve mimarlık teorisi profesörü olarak konut tasarımı (toplum konutları da dahil olmak üzere) alanında lisansüstü dersleri, doktora sonrası seviyesinde ise metropolitan deneyimin anlamı üzerine dersler vermektedir. Mekân teorisi hakkında sayısız makale yayımlamıştır. En son yayımladığı kitabı Common Space. The City as Commons’dır (Müşterek Mekân. Müşterekler Kenti, 2016). Araştırmaları son dönemde özgürleştirici mekânsal pratiklere ve kentsel müşterekleşmenin deneyim ve biçimlerine yönelmiştir.

Etkinlik dili İngilizce ve Türkçedir. Simültane çeviri desteği sunulacaktır.

Etkinlikler ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır.

Komşuluk Hakkı
Sohbet
05 Ekim 2017, Perşembe, 18.00-20.00 Yer: İstanbul Modern Sinema

Komşuluk; tıpkı analık gibi, seyahat gibi, mülkiyet gibi bir haktır. Hukuk bunu soğuk diliyle düzenlemiştir, yasa metinlerine "iyi komşu" olmanın kuralları koyulmuştur. Bu yüzden de, kişinin komşu olarak, komşusuna karşı sorumlulukları ve yükümlülükleri vardır.

Bizim diyarda, bu yükümlülükleri yerine getirmeyenler bazen pencereden bağırmak suretiyle uyarılır: "Bak yeter, canıma tak etti. Seni mahkemeye vereceğim!" Bazen dilde tüy biter ve can havliyle süpürgeye müracaat edilir; süpürgenin arkasıyla tavana, duvara, yere; gürültünün geldiği yere yöne vurulur. Bazen apartman yöneticisi araya sokulur, bazen doğrudan 155 aranır, bazen de dava açılır. Mahkeme kayıtlarına yansımış davalar bize komşulukla ilgili neler söyleyebilir?

Katılımcı: Rita Ender

Rita Ender: 1984’te İstanbul’da doğdu. 2003 yılında İstanbul Özel Saint Joseph Fransız Lisesi’nden, 2008 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Ocak 2010’da avukatlığa başladı. Galatasaray Üniversitesi ve Panthéon - Assas Üniversitesi’nde (Paris II) yüksek lisans yaptı ve azınlık hakları üzerine çalıştı. 2001 yılından beri çeşitli gazete ve dergilerde yazan Ender'in Mümkündür Mucizeler-Rafael Torel'in Hayatı (Gözlem Yayınları), Kolay Gelsin - Meslekler & Mekanlar (İletişim Yayınları), İsmiyle Yaşamak (İletişim Yayınları) isimli kitapları ve Las Ultimas Palavras isimli bir belgeseli bulunmaktadır.

Etkinlik dili Türkçedir.

Etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır.

Komşum Yoksa Evim/Mahallem Ne ki!
Panel ve Mahalleler Sözlüğü tanıtımı

19 Eylül 2017, Salı
Panel
: 15.00-17.30
Tanıtım: 17.30-19.00
Yer: İstanbul Modern Sinema

Kentsel dönüşüm ve yenileme süreçlerinde kentler yeniden inşa edilirken “ev” olgusu değişiyor, geleneksel mahalle dokuları ile birlikte “mahalle kültürü” dediğimiz mahalle içi sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler yok oluyor, çünkü “Komşu” taşınıyor. Pek çok olumlu özellik atfettiğimiz bir toplumsal ilişki olarak komşuluğun, mekânsal dönüşüm ve yer değiştirme politikaları karşısında sınanarak yeniden tanımlandığı bir bağlamdayız.

Kentsel dönüşüm ve yenilemenin tehdidi altında yaşayanlar, dernek ve kooperatifler üzerinden örgütlenerek evlerini, komşularını, mahallelerini, yani alıştıkları, bildikleri gündelik hayatlarını savunuyorlar. Sözlerini duyulur kılmaya, geleceklerini belirleyecek plan ve projelere müdahil olmaya çalışıyorlar. Mahalleler Birliği çatısı altında bir araya gelen yaklaşık 80 mahallenin ortak sözü: “Evime, Komşuma, Mahalleme Dokunma!”

Katılımcılar: Mahalleler Birliği

Mahalleler Sözlüğü: Yıllardır hukuki güvence peşinde ve kentsel dönüşüm projelerine karşı hak arayan mahalleler kendilerini ilgilendiren çok zengin bir kelime dağarcığına sahip. Hukuk, mimari, planlama, siyaset bilimi, felsefe gibi farklı disiplinlere aşina olmayı gerektiren ve mahallelerin tarihi, gerçeklikleri ve deneyimleriyle yeniden anlamlandırmaya ihtiyaç duyulan bu kavramlar dizisi, Türkiye'nin kentsel dönüşüm sürecini, bu sürecin odağındaki mahalleleri ve mahallelerin verdiği mücadeleleri anlamak için bir kılavuz niteliğinde. Dönüşüm ve güvencesizlik baskısı altındaki mahallelerin bilmek zorunda kaldıkları bu geniş ve çetrefilli terminoloji, karşılaştıkları semantik bir şiddet olarak da okunabilir.

Etkinlik dili Türkçedir.

Etkinlik ücretsizdir. Yerler sınırlıdır, rezervasyon alınmamaktadır.

Tümünü Gör

Ziyaretçi Rehberi

Detaylı Bilgi

Ziyaretçi Rehberi